Tuesday, December 3, 2013

Inside Istanbul: Kuzguncuk



Geçtiğimiz Mayıs ayında Kuzguncuk'a ilk kez gitmiştim ve bu semti çok sevmiştim. Aylar geçti ve Kasım'ın
son günü yine gidelim dedik. Bu bölgeyi bir de hava soğukken gezdik. Kanlıca ve Arnavutköy'ü ne kadar
çok seviyorsam, burayı da bir o kadar seviyorum. Bakir olan ve rengini kaybetmemiş bütün semtler benim
için çok özel. Kuzguncuk da bunlardan biri...
























Havanın soğuk olmasına aldırmayarak önce Kuzguncuk sokaklarında dolaştık. Sahaflar, manavlar,
kırtasiyesi ve eski yapılarıyla beni yeniden büyüledi. Acıkınca da kendimizi Betty Blue'ya attık.
Betty Blue adından da tahmin edeceğiniz gibi masmavi, sıcacık bir mekan. Ev yemekleri açık mutfağında
pişerken, gözlerinizi duvarlardan ve maviden alamıyorsunuz. Lezzetli yemeklerinden sonra, meyveli
muhallebisinden söyledikten sonra yeniden Kuzguncuk sokaklarını keşfetmeye hazırdım!

-- İcadiye Cad. 21/A
























Önce, geçen sefer tam olarak gezemediğim ve içimde kalan "Evvel Zaman İçinde" isimli ikinci el
dükkanına girdik. Beğendiğim bütün elbiseleri, etekleri ve ceketleri denedim. Yakası kürklü 60'lardan kalan
bir ceket aldım. Eğer ikinci el giysi ve aksesuarları seviyorsanız buraya kesin uğrayın fakat sadece kadınlar
için parçalar var, aklınızda bulunsun.

-- Perihan Abla ve Yenigün Sok. Köşesi, 20/1

Dükkandan çıkar çıkmaz, bir gece önce izlediğim Juliette Binoche'un da oynadığı Chocolat filminin
etkisinden olacak ki, radarlarım açıldı ve beni bir şeyler Lebossi Chocolate'a doğru çekti. Buraya girer
girmez, mis gibi kakao ve kahve çekirdeği kokuları geliyor burnunuza. Çikolataların hepsi içeride yer alan
mutfakta yapılıyor. Ayrıca çok hoş bir şekilde şişelenen kakao çekirdekleri de damağa hitap eden hediye
arayanlar için iyi bir fikir olabilir ;)


























Girişte yer alan minik masada en son yapılan taze çikolatalar yer alıyor: frambuazlı, cappuccinolu, bitter ve
fındıklı... Ben hepsinden birkaç tane paketletip, evde sıcak çikolata eşliğinde yedim. Favorim; muzlu ve
cappuccinolu çikolatalar oldu. Eğer çikolataya karşı özel bir sevginiz varsa ve çikolata yapan butik
dükkanlar arıyorsanız, burayı es geçmeyin!


























Bu sevimli çikolata dükkanında  isterseniz birkaç çikolata seçip, oturarak bir fincan kahve eşliğinde
yiyebilirsiniz, isterseniz de paket yaptırıp eve götürebilirsiniz. Belçika çikolatalarına bayılan biri olarak,
Lebossi'nin çikolatalarına da bayıldığımı söyleyebilirim.

-- İcadiye Cad. 86/A
























Lebossi'den zar zor dışarı atınca kendimizi sıra Kuzguncuk'un binalarını keşfetmeye geldi. 19. Yüzyıl'dan
kalma evlere baktıkça, bu semtin o yıllardaki hallerini hayal etmeden duramadım. Sonra biraz daha yürüyüp,
Kuzguncuk'un en sevdiğim binalarından biri olan: C.P Simotas'ın binası önüne geldik ve birkaç fotoğraf
çektik. 1923 yılında Arditi adında Musevi bir İstanbullu, Simotas adında bir Rum mimardan, ailesi ile 
birlikte ikamet etmek için bir bina yapmasını rica ediyor. Arditi ailesi zaman zaman da apartmanın 
bir bölümünü Kuzguncuk sakinlerine kiraya veriyor. Sonrasında Simotas Binası tüp atölyesi, toka 
imalathanesi gibi farklı amaçlar için kullanılıyor... Derken günümüzde de, içerisinde mimar, reklamcı ve
farklı sektörlerden insanların iş yerleri yer alıyor.
























Son olarak tavsiye edeceğim yer de; Kuzguncuk Balıkçısı. Eğer balık yemeyi seviyorsanız burayı tercih 
edin. Hatta hava iyiyse dışarıda oturmanız ve gelen geçen insanları seyretmeniz de oldukça keyifli olacaktır.

-- İcadiye Cad. Perihan Abla Sok. No:3























Eve sebze-meyve almak isterseniz de, Kastamonu Köy Pazarına uğramayı unutmayın. Bu manavın
çevresindeki kahvelerde insanlar oturuyor. Yazın da, kışın da. Ve birbirlerine selam vererek, mahalledeki
herkesi tanıyarak huzur içinde yaşıyorlar. Belki de Kuzguncuk'u hala güzel kılan bu samimiyet ve herkesin
birbirini tanıyor olması. Umarım bu durum hiç değişmez ve Kuzguncuk hep böyle kalır...


























Bir sonraki keşif turunda görüşmek üzere! Esen kalın.

**
This Inside Istanbul column is for Turkish readers. I wrote about a silent neighborhood; Kuzguncuk
and its places which are so beautiful to draw attention when you're walking around.

+ follow me on Bloglovin 

instagram / flickr  facebook

3 comments:

  1. Kuzguncuk'u görmeyi, gezmeyi öyle istedim ki bu iletiden sonra!

    H.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Çok sevindim, o halde diğer semt gezilerim için de takipte kalın :)

      Delete
    2. Sonunda yağmurlu bir günde gittim Kuzguncuk'a! İlham ve öneriler için kocaman teşekkürler.

      http://hayallerimdeloreanvesen.blogspot.com.tr/2014/10/kuzguncuk.html#more

      Delete

Thanks for sharing your thoughts with me!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...